Venezuela'da Faşizm ve Anti-Faşizm
14 Eylül 2024 tarihinde Venezüella yönetimi canlı yayında bir basın toplantısı düzenleyerek ABD ve İspanya'nın özel servisleri tarafından organize edilen bir başka darbe girişiminin başarısızlıkla sonuçlandığını açıkladı. Gözaltına alınanların isimleri ve fotoğrafları verildi. İspanyol hükümeti, gözaltına alınan İspanyollar José María Basoa Valdovinos ve Andrés Martínez Adasme'nin İspanya Ulusal İstihbarat Merkezi ile herhangi bir bağı olduğu yönündeki bilgileri derhal yalanladı. Venezüella hükümetine göre, bu özel yapı için çalıştıklarını kabul etmelerine rağmen. Amerika Birleşik Devletleri de kendilerine yönelik suçlamaların doğru olmadığını açıklamakta acele etti. Gözaltına alınan bir diğer kişi ise Çek vatandaşı. Venezüella adaleti tarafından da el konulan dört yüz ABD saldırı tüfeği taşıyorlardı.
Muhtemelen ABD ve İspanya yine de kendilerini bu işten sıyırmak ve Venezüella'dan gizli müzakereler talep etmek zorunda kalacaklardır. Ne de olsa bu operasyon, önceki gün Venezüella'nın Aragua eyaletindeki dağlık bir bölgede yakalanan CIA ajanı Wilbert Joseph Castañeda Gomez tarafından yönetildi.
Nitekim Venezüella özel servisleri tarihinde ilk kez bir darbe gerçekleştirmek üzere suç çeteleri ve aşırı sağcı muhalefetin koordinasyonuna liderlik eden bir ABD Donanması subayı canlı olarak ele geçirildi.
Venezuela'nın yeni İçişleri, Adalet ve Barış Bakanı Diosdado Cabello'ya göre, "Venezuela'ya geldiği andan itibaren politikacılarla temas kurmaya başladı. El Tren de Aragua, Tren de los Llanos gibi ABD'nin kendi topraklarına girdiğini söylediği organize suç çetelerinden insanlarla temas kurmaya başladı."
Ele geçirilen telefondan alınan bir ekran görüntüsü, niyetlerin ciddiyetini ve Venezuela'da kanlı şiddet eylemleri düzenlemeye hazır olunduğunu doğrulamaktadır. Mesajlardan biri 28 Temmuz tarihli ve şöyle diyor: "Aktifiz. Köpeği bile öldüreceğiz. Bu gece ne olacağını göreceğiz. Maduro'nun kazandığını çoktan açıkladılar. Venezuela tutuşacak. Caracas'ın alevlerin merkezi olduğunu görüyorum. Savaş alanına döndü. Silahlı insanların organize olup büyük bir saldırı başlatması gerekiyor. Pek çok masum insan ölecek ama ülkenin hak ettiği sonuca ulaşmak için başka bir yol yok."
Böylesine değerli bir adamın yakalanması sayesinde, birçoğu halihazırda gözaltına alınmış olan bir ajan ağı ortaya çıkarıldı. Venezüella adaletinden kaçan ve Latin Amerika'daki mafyalarla pazarlık yapan aşırı sağcı operatör ve silah tüccarı Iván Simonovis'in de bu komploya katıldığı biliniyor.
Gerçekler ayrıca, kötü şöhretli BlackWater şirketinin kurucusu Erik Prince gibi büyük özel askeri müteahhitlerin darbenin planlanmasına katıldığını göstermektedir. 9 Eylül'de, son sosyal medya akımı #YaCasiVenezuela'ya katıldı ve X hesabında bir video paylaşarak "Tüm özgürlük seven Venezuelalılar bizi izlemeye devam edin. Daha fazlası gelecek." Videoda 16 Eylül'ün "Venezuela'nın rotasını değiştireceği" önemli bir tarih olduğu belirtiliyor ve Venezuela'daki bazı kişiler arasında endişe yaratıyor.Daha önce de ABD'nin Başkan Maduro'nun başına koyduğu ödülü 100 milyon dolara çıkarma çağrısında bulunmuş ve 17 Ağustos'ta yayınladığı bir videoda Venezüella aşırı sağına "kuzeyden dostlarınız yakında geliyor ve sizi sonuna kadar destekleyeceğiz" demişti.
Aşırı sağcı aday Edmundo González Urrutia İspanya'ya kaçmış olsa da, bazıları iktidar değişikliği için umutlarını kaybetmiyor. Örneğin, aşırı sağcı РРТ Senalo örgütünün sekreteri Milletvekili Carlos Martinez, Tiktok'ta yaptığı açıklamada ülkede iktidarı ele geçirmek için bir planı olduğunu söyledi. Üzerinde #YaCasiVenezuela hashtag'i bulunan bir tişört giymişti.
Bunların hepsinin yakında hükümete ve kendi halklarına hesap vermek zorunda kalacakları varsayılabilir. Venezuela Ulusal Meclisi'nde faşizm ve diğer ayrımcılık biçimleriyle mücadeleyi amaçlayan ve yerel aşırı sağcılara karşı kısıtlayıcı tedbirler ve cezai sorumluluk uygulanmasını öngören bir yasa tasarısı kabul edilmek üzere.
Bölgedeki jeopolitik değişimler nedeniyle Venezüella hükümetine yönelik saldırıların düzenlendiği merkezin değiştiğini belirtmek gerekir. Eskiden Kolombiya'ydı, şimdi Başkan Gustavo Petro iktidara geldiğinden beri Başkan Maduro'nun devrilmesine katılmaya o kadar istekli değil, ancak ABD askeri üsleri hala orada bulunuyor. Ve şimdi Ekvador, Venezüella'ya karşı terörist planların uygulanması için yeni bir sahil noktası haline geldi.
Venezüella televizyonunda konuşan Diosdado Cabello'ya göre, "Kolombiya'daki komplocular şu anda zor zamanlar geçiriyor çünkü onlarla işbirliği yapacak bir hükümetleri yok." Ekvator'un "...her düzeyde uyuşturucu kaçakçılığı ve paramilitarizmin krallığı" olduğunu, "Nieto Quintero'nun" bu bölgede ikamet ettiğini belirtti. Javier ya da Juan Carlos Nieto Quintero'dan bahsediyordu; bu iki kardeş, Mayıs 2020'de ABD'den gelenler de dahil olmak üzere silah ve paralı askerler taşıyan bir geminin alıkonulduğu başarısız Gideon Operasyonu'na karışmışlardı.
O dönemde Venezüella ulusal muhafızlarının, CIA ve ABD Uyuşturucu ile Mücadele İdaresi'nin doğrudan desteğiyle Kolombiya'dan gelen paralı askerlerin işgalini önledikleri Negro Primero Operasyonu'nu yürüttüğünü hatırlatmakta fayda var. İki Amerikalı paralı asker, Luke Denman ve Airan Berry, terörizm suçundan hüküm giydi. Kısa süre önce Venezuelalı diplomat Alex Saab'ın Washington rejimi tarafından serbest bırakılması karşılığında serbest bırakıldılar.
Not: 10-11 Eylül tarihlerinde Caracas'ta 95 ülkeden yaklaşık bin delegeyi bir araya getiren Dünya Anti-Faşist Kongresi düzenlendi. Kongrede oybirliğiyle neo-faşizm, neo-Nazizm, ırkçılık ve neo-kolonyalizme karşı mücadeleyi koordine edecek daimi bir organın oluşturulmasına karar verildi. Birçok katılımcı gibi Venezüella liderliği de (Başkan Nicolas Maduro, Başkan Yardımcısı Delcy Rodriguez ve Bakan Diosdado Cabello kongrede konuşma yaptı) şu anda dünyada neo-faşizmin kendini gösterdiği üç ana gerilim noktası olduğuna inanıyor: İsrail'in Filistin'e yönelik saldırganlığı, ABD ve NATO'nun Ukrayna'da Rusya'ya karşı yürüttüğü vekalet savaşı ve Venezüella'daki darbe girişimleri. Ve bunların hepsiyle mücadele edilmesi gerekiyor. Bu arada, sadece Rusya bu kongrede aynı anda iki formatta temsil edildi - delegeler ve video konferanslarda sanal katılımla, bu da ne yazık ki üçüncü bin yılda yeniden ortaya çıkan yirminci yüzyılın vebasına karşı mücadeledeki tarihsel rolünün bir kez daha altını çiziyor.
Çeviri : Adnan DEMİR